Haftaya bugün seçim sonuçları netleşeceğinden yeni hükümeti konuşmaya başlamış olacağız. Kabine'de kimler yer alacak? Misal; Efkan Alâ yine içişleri bakanı mı olacak, yoksa başbakan yardımcısı mı? Ya da şöyle soracağız: Yeni Kabine'de yine Erzurumlu iki bakan olacak mı? İtiraz seslerini duyar gibi oluyorum: Ne yani AK Parti iktidarı değişmez mi diyorsun? Evet; tam da böyle söylüyorum. 7 Haziran seçimi dördüncü AK Parti iktidarını getirecek. Bunu görmek için ne kâhin olmaya gerek var, ne de anlı şanlı siyaset bilimcisi... Her şey ayan beyan ortada: Halk AK Parti'ye olan güvenini sürdürüyor, dolayısıyla da yeni bir kredi daha açacak. Bu benim görüşüm; tabii ki katılmayabilirsiniz. Nasıl ki dün bir arkadaş, "Seçimin sonucu Erzurum'da MHP 4, HDP 1, CHP 1" diyorduysa, ben de sokağa bakarak diyorum ki, bu seçimin galibi AK Parti olacak. Bugün Erzurum'a Tayyip Bey geliyor. Niye bu kadar iddialı bir şekilde AK Parti kazanır dediğimi, meydana bakarsanız çok daha iyi anlarsınız. Geçen seçimlerde de aynısı olmuştu. Tayyip Bey bi konuştu, işin şekli değişti. Şimdi de aynısı olacak. Kararsız seçmen bugün Tayyip Bey'i dinledikten sonra artık oyunun rengini belirlemiş olacak. Bu renk de büyük ihtimalle AK Parti'yi gösterecek. Dün bir gurup gazeteciyle birlikte sabah kahvaltısında Efkan Alâ'yla birlikteydik. Gözlemlerini paylaştı ve özellikle Erzurum halkının AK Parti'ye nasıl baktığını, sahadan gelen bir kişi olarak anlattı. Efkan Bey de, AK Parti'nin hem Erzurum özelinde hem de ülke genelinde ipi göğüsleyeceğini, buna dair bir endişelerinin olmadığını söyledi. Bu sebeptendir ki, iki saate yakın süren sohbetimizde, seçim sonucuna ilişkin tahminlerden ziyade, seçimden sonra Erzurum için neler yapılabiliri tartıştık... Parlamenter sistemin, Türkiye'nin daha büyük hamleler yapmasının önünde ciddi bir bariyer oluşturduğunu etraflıca anlatan Efkan Bey, niye başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini, madde madde sıraladı. Son derece ikna ediciydi ve tespitleri çok isabetliydi. Efkan Alâ, siyasette eski olmayan bir kişi olmasına rağmen, kısa sürede ciddi mesafe almış ve devlet adamlığı kimliği ile politikacı kimliğini cem etmeyi başarmış bir hemşerimiz... Dün o kahvaltıda anlattıkları, özellikle de sistemin arızalarına ilişkin saptamaları, ister sağcı olun ister solcu her kesimin "haklısın" diyeceği hususlardı. Artık son viraja girdik. Türkiye 7 Haziran'dan itibaren yepyeni bir dünyaya yelken açacak. Bu yepyeni dünya, bugünkünden çok daha ileride olan bir Türkiye'nin habercisidir. Bunu yürekten hissediyorum; sokağın nabzına baktığımda da görüyorum ki, sadece ben değil milyonlar buna inanıyor.