Yakın tarihimiz "yumruk yiyen" siyasetçilerle doludur. Şimdilik son mağdur Kemal Kılıçdaroğlu... Yarın ne olur bilinmez. Demirel de yumruk yedi, Mesut Yılmaz da... Daha çok yakın bir geçmişte AK Parti’nin iki bakanı aynı akıbete uğramıştı: Taner Yıldız ve Bekir Bozdağ... Bizim kültürümüzde düello olmadığı için hasmımıza ya tuzak kurarız, ya da en ummadığı bir anında yumruk atarız! Orhan Övet denilen şahsın yaptığı da bu... Kemal Kılıçdaroğlu nerden bilebilirdi ki, Meclis’te grup toplantı salonun önünde, manyağın biri gelip art arda suratına yumruk saydıracak. Besbelli ki korumalar da gafil avlanmış. Çünkü o tür mekânlar herkese açık yerler değildir. Meclis’te partilerin grup toplantılarına katılmanın şartları belli. Ya o partiden davet alacaksınız, yahut da siz talepte bulunacaksınız ve bir parti yöneticisi de size referans olacak, adınızı ziyaretçi kapısına yazdıracak. Başka türlü girmeniz imkânsız. En azından imkânsız olmasa bile çok da kolay değildir. Anlı şanlı medyamız sorulması gereken asıl soruyu sormak yerine, Orhan Övet denilen şahsın nereli olduğunu, hangi örgüt veya ideolojiye mensup bulunduğuna fokus yaptı. Bu sefer de adres değişmedi! Tıpkı Danıştay saldırısında olduğu gibi, tıpkı Hirant Dink’in öldürülmesinde olduğu gibi, tıpkı Malatya Zirve Yayınevi’ndeki katliamda olduğu gibi, tıpkı Trabzon’da rahip Santoro’nun öldürülmesinde olduğu gibi, tıpkı hamburgercinin bombalanmasında olduğu gibi... Teşhis anında konuldu, hüküm biçildi: Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Erzurumlu Orhan Övet, Alperenler Ocağı’na mensup! Sonra ortaya çıkıyor ki adam CHP sempatizanı ve toplam 16 ayrı suçtan sabıkası var. Malum medyada refleks haline geldi. "Saldırgan BBP’li çıktı" dediklerinde, olayı çözdüklerine inanıyorlar. Kardeşim açıklasanıza, bu adam kimin referansıyla Meclis’e girmiş ve grup toplantısının yapılacağı salona kadar kimin eşliğinde gitmiş. Devir eski devir değil ki," kamera kaydı yok" denilsin. Meclis’in en kör noktası dahi 24 saat kameralarla gözetleniyor. Kaldı ki olması gereken de zaten budur. Saldırgan ifadesinde, "Ben Kemal Kılıçdaroğlu’na gıcık gidiyordum o sebeple yumruk attım" demiş. Elbette inandırıcı değil. Mafyada, âleme yeni girmiş biri isim yapmak isterse çok bilinen bir mafya babasına dalmak istermiş. Böylelikle herkes "vay be adamda ne yürek varmış" diyecek, onun da namı alıp yürüyecek. Bu olayda şayet Orhan Övet bu türden bir manyak değil ise, muhtemeldir ki birisi azmettirdi onu... Devletin görevi işte onu bulup çıkarmaktır. Bu kadar ucuz ve basit değil. Adam Meclis’e giriyor ve ana muhalefet liderine yumruk saydırıyor. Sonra da "gıcık gittiğim için yaptım" diyor. Kargalar bile inanmaz buna... Gerçi biz bu ülkede bugüne kadar nelere inanmadık ki... Ama artık hakikatin ne olduğunu öğrenmek istiyoruz. Gerçekte bu Orhan Övet niye Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırdı?