
Gözler İspir'in keçisinde!...
Sabancı, İspir'in Verçenik Dağı'nda çengel boynuzlu dağ keçisi peşine düştü
Sabancı Holding şirketlerinden Enerjisa, Arkun Barajı santralının bulunduğu Verçenik Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'ndaki boynuzlu dağ keçilerini, boyunlarına katacağı uydu vericili tasmalarla izleyecek. Hedef, projeyi keçileri rahatsız etmeden yürütmek. GPRS tasmalar alındı ve yetkililere teslim edildi Sabancı Holding, Türkiye’nin enerji alanındaki en büyük oyuncularından biri olmayı hedefliyor. Holdingin, Yıllık Paylaşım Toplantısı’nın ardından gazetelerin ekonomi servislerinin yöneticileriyle bir araya gelen Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, grubun yatırımları hakkında bilgi verirken özellikle enerji yatırımlarının altını çizdi. Sabancı Grubu ve ortağı Avusturyalı Verbund 2010 yılında enerjiye 1.3 milyar dolar yatırım yapacak. Dördüncü, bu yatırımların gerçekleştirilmesi sırasında çevre ve doğal hayatın korunmasına özel önem verdiklerini belirterek, şunları anlattı: “Bir HES projemizin ve barajlarının bulunduğu yörede alpin ekosistemin vazgeçilmezi olan dağ keçisinin yaşadığı tespit edildi. Bize projenin doğal hayatı ve dolayısıyla bu keçileri etkileyebileceği söylendi. Biz de sürü halinde gezen bu keçilere GPRS cihazı takarak, hangi güzergahlarda yolculuk yaptıklarını ve doğal yaşamlarını en az etkilemek için nasıl davranılması gerektiğini tespit etmek için harekete geçtik. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte çalışıyoruz.” Maraş’ta da yapacak Dördüncü’nün bahsettiği proje Arkun Barajı HES ve Malzeme Ocakları Projesi. Sabancı’nın Verbund ile ortak şirketi Enerjisa’nın bu projesi, Erzurum İspir Verçenik Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içinde yer alıyor. Burada Türkiye’de ender görülen çengel boynuzlu dağ keçisiyle yaban keçisi yaşıyor. Saha için, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından hazırlanmış bir yönetim planı var. Enerjisa plana destek için bir yaban hayatı teknikeri, bir de orman mühendisi istihdam etmiş. Ayrıca sahadaki çengel boynuzlu dağ keçisiyle yaban keçilerinin izlenmesi için uydu vericili tasmalar (GPRS cihazı) satın alınıp Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne teslim edilmiş. Bu uydu vericili tasmalar ODTÜ (Ortadoğu Teknik Üniversitesi) ile işbirliği halinde yürütülecek proje kapsamında alanda bulunan hedef türlere takılacak. Bu sayede keçilerin yol güzergahları ve nerelerde yaşadıkları belirlenecek. Tabii bunun için öncelikle yaban keçilerinin National Geographic TV kanalında gördüğümüz gibi yakalanması gerekiyor. Yani Sabancı Holding bu amaçla Verçenik Dağı’nda yaban keçilerinin peşine düşecek. Holding benzer bir yaban hayatı koruma projesini de Kahramanmaraş Yamanlı II HES ve Malzeme Ocakları Projesi’nin bulunduğu Hançerderesi Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (YHGS) içindeki hedef tür olan yaban keçileriyle ilgili olarak uygulayacak. Dördüncü, tüm enerji projelerinde çevre ve yaban hayatı koruyacak önlemleri aldıklarını belirterek, “Zaten buna mecbursunuz. IFC (International Finance Corporation) ve Dünya Bankası kredisi kullanılan bütün projelerde altı ayda bir denetim var. Eğer bu kurallara uymamışsanız kredinin kalan dilimlerini serbest bırakmıyorlar” dedi. Yurtdışındaki uygulamada yaban hayattaki bu tür hayvanları izlemek için önce sürübaşı tespit ediliyor. Sonra sürübaşı yakalanarak, uydu vericili tasma takılıyor. Sürü, sürübaşından ayrılmadığı için de tamamı yakalanmış oluyor. ‘Enerjide frene basmadık’ Krize rağmen enerji yatırımlarında frene basmadıklarını belirten Güler Sabancı da, “Ekonomi yüzde 4 büyürse, enerji tüketimi yüzde 7 artar. Bunu geçmişte gördük. O nedenle ilk harekete geçen avantajından yararlanmak için enerji yatırımlarında hiç frene basmadık” dedi. Dördüncü de, Sabancı’ya şu sözlerle katılıyor: “Eğer Türkiye’de geçen yıl ekonomik kriz olmasaydı, biz bu seneyi çok zor geçirecektik. Kriz bizi kurtardı diyebiliriz. Yağmurların da bereketli olması sayesinde enerjide de verimli bir sene geçireceğimiz görülüyor. Ama biz yatırımlarımızı kıssaydık 2011’den itibaren normalleşen bir ekonomide artan ihtiyaca cevap verecek bir kapasitemiz olmazdı.” Sabancı: Artçı şokları yılbaşında söyledik Güler Sabancı, başta Yunanistan olmak üzere bazı Akdeniz ülkelerinde yaşanan sıkıntıları deprem sonrası gelen artçı şoklar olarak görüyor. “Yılbaşı mesajımda bu artçı şoklardan bahsettim” diyen Sabancı şöyle devam etti: “Bunu bekliyorduk. Yunanistan’ın durumu epeydir konuşuluyordu. Akdeniz Havzası’ndaki diğer Avrupa ülkelerinde de Yunanistan’ınkine benzer sorunlar var. Borç oranları GSMH’ye göre çok yüksek. Onların rakamlarına baktığımız zaman bizim durumumuzun kötü olmadığı görülüyor. Gerçi bizde kamu açığı biraz arttı ama ekonominin yüzde 5-6 küçüldüğü bir ülkede bu normal. Hiçbir ülke bu büyük borçları, cari açıkları ne zaman ve nasıl indireceğini söyleyemedi. Bizimki gibi orta vadeli bir program henüz açıklayamadılar. Bu, en önemli farkımız. Bazıları paketleri daha yeni konuşuyorlar. Fransa sosyal güvenlik reformu diyor, ABD bankacılık. Biz daha ilerideyiz bu anlamda.” Yurtdışında Sabancı’ya en çok ne soruyorlar? Güler Sabancı “Yurtdışındaki yabancı işadamları, Türkiye’deki son siyasi gelişmeleri sormuyorlar mı?” şeklindeki bir soruyu ise, şöyle yanıtladı: “Benim yurtdışında gittiğim çevrelerde iş dünyasından daha çok Türkiye’nin izlediği dış politikayla ilgili sorular geliyor. ‘Türkiye’nin dış politikasında bir eksen kayması mı var, komşularıyla ilişkilerinde neler oluyor?’ gibi. Bu sorular özellikle ekim, kasım, aralık aylarında tepe yapmıştı, iş dünyası bu soruları daha çok merak ediyordu. Şimdi bu sorular daha aza indi. Bunun nedenini ise, bu politikaların anlaşılması, kabul edilmesi olarak görüyorum. Ben de onların bu sorusuna başka bir soruyla karşılık veriyorum. ‘Türkiye’nin komşularıyla iyi ilişkide olması ‘sıfır sorun’ diye bir politika yürütmesi neden bu kadar yadırganıyor?’ diyorum. Sizin meslektaşlarınızdan bir Alman bunun nedeni olarak “Yeni olduğu, alışık olmadığımız için yadırganıyor” dedi. Türkiye’nin komşularıyla ‘sıfır sorun’ politikası uygulaması ve iyi götürülmek istenen ilişkilerin büyük fırsatlar yarattığı açık. Bunu hem yurtdışına toplantılara gittiğimizde, hem de yurtıdışından gelenlerle yaptığımız temaslarda görüyoruz.”2010-03-01 08:21:38
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.