1. HABERLER

  2. Can Ataklı Acun'u yazdı!
Can Ataklı Acun'u yazdı!

Can Ataklı Acun'u yazdı!

Erzurumlu ünlü şovmen Acun Ilıcalı'nın büyüsü bozuldu. İşte ünlü şovmen Acun'u bugün Vatan gazetesinden Aan Ataklı, kaleme aldı....

A+A-

Erzurum Güncel- İşte o yazı... Ah be Acun ne yaptın böyle? Televizyon şovmenleri arasında kuşkusuz en başarılı isimlerden biri Acun Ilıcalı. Hiç bitmeyen bir enerji ile yıllar boyu, hiçbir şeyi kompleks yapmadan çalıştı, çabaladı, bugün Türkiye’nin en sevilen isimleri arasında. Acun’un en beğenilen programlarından biri tadı damaklarda kalan “Var mısın Yok musun” yarışması. Peki bu yarışmayı “çok izlenir” yapan unsurların başında ne geliyordu? Dostluk, arkadaşlık, dayanışma... Çünkü bu programdaki yarışmacılar, yarışan arkadaşlarının başarısı, para kazanması için ellerinden geleni yapıyorlardı. Kazananla coşkun bir sevince kapılıyor, kaybedenle de ağlıyordu yarışmacılar. Bir tür insanlık dersiydi bu yarışma. Ama Acun tuttu, bu yarışmanın en sevilen isimlerini Survivor denilen bir yarışmanın elemanları yaptı. İşte sihir de o zaman bozuldu. Çünkü bu yarışmada öne çıkmak, diğerlerini elemek ve hedefe ulaşmak gerekiyor. O andan itibaren o çok sevilen yarışmacıların bütün sevimliliği gitti, yerini sürekli dedikodu yapan, kavga eden, rakibini oyundan attırmak için her şeyi mübah sayan kişiler çıktı ortaya. Yanisi; insan karakterinin kötü tarafı baş gösterdi. Var mısın Yok musun’da dayanışma, sevgi, kardeşlik, dostluk, duygusallık sergileyenler şimdi haset, kin, nefret ve hırs duyguları içinde. Bilemiyorum; Acun’a bu gerçeği çıplak biçimde gözler önüne serdiği için teşekkür mü etmeliyiz, yoksa cana yakın sevgililerimizi elinden aldığı için kınamalı mıyız? Ben işin içinden çıkamıyorum. ***** Yıldırım Tuna’dan gelen fıkralarla keyifli pazarlar dilerim... Biraz sonra Yaşlı dul kadın sabaha karşı polis karakolunu aramış. Kısık bir ses tonuyla “Dev gibi adamın biri evime girdi, üstümü başımı parçaladı, doymak bilmez azgın king kong beni defalarca mahfetti..” diye bir tecavüz ihbarında bulunmuş.. Polis “Şimdi hâlâ orada mı?..” diye sormuş. “Evet?..” demiş kadın. Polis “Sakin olun, hiçbir şey olmamış gibi davranın bir ekip gönderip aldırıyorum..” diye karşılık verince, yaşlı kadın “Şeyy, şimdi kendileri duşta..” demiş, “Sabah kahvaltımızdan sonra gönderseniz?.. Dokuz, on gibi mesela..” *** Zayıflama Uma Thurman “Kilo vermek istediğim zaman çırılçıplak soyunur, yemeğimi öyle yerim..” diyor.. Aynada gördüğü zerafetini kaybedeceği düşüncesi ile az yiyormuş.. Ben de bunu denemeğe kalktım, Mc Donalds’tan tekme tokat kovdular!.. *** Ressamın Modeli Ressam bütün dikkatini yaptığı nü resme yoğunlaştırmaya çalışmış. Başaramayınca peletini, fırçasını bir kenara fırlatıp resmini yaptığı dayanılmaz güzellikteki model kıza sarılmış ve uzun uzun öpmüş onu.. Kız onu ittirerek kurtarmış kendisini, “Çalıştığınız bütün modellere de aynı şeyi mi yaparsınız?..” demiş kızarak dudaklarını kolunun tersiyle silerken, “Hayır.. Yemin ediyorum, ilk defa böyle bir şey oldu..” diye cevap vermiş ressam ağlamaklı. “Gerçekten mi?..” demiş kız yumuşayarak, “Daha evvel bu stüdyoya kaç model girdi?..” Ressam başını öne eğerek “Dört..” demiş, “1 sürahi, 2 elma ve bir vazo!..” *** Neredeyiz? Bir grup ekonomist Alp Dağları‘na tırmanmışlar. Birkaç saatlik bir tırmanıştan sonra kaybolduklarını fark etmişler. Kafile başkanları haritayı açmış, ters çevirip bakmış, düzeltip bakmış, arazi üzerindeki nirengi noktalarını araştırmış, elindeki pusula ve güneş konumunu incelemiş... Bir takım hesaplar yaptıktan sonra, “Evet arkadaşlar..” demiş, işaret parmağını ileri doğru uzatarak, “Şu ilerideki dağı görüyor musunuz?” Diğerleri hemen onaylamış, “Evet..” diye, “Mevcut harita konumu ve yaptığım hesaplara göre şu anda onun tam üzerinde bulunuyoruz!..” *** Spor salonu Adamın biri işe girerken “Şirketinizde jimnastik salonu var mı?” diye sormuş. “Bizde böyle bir şeye ihtiyaç duyulmaz..” diye cevap vermiş müdürü ve gerekçelerini sıralamış: “Size verilen bir görevi tamamlamak için sabahtan akşama kadar koşuşturacaksınız, bin dereden su getireceksiniz, bitince başınız göğe erip patrona koşacaksınız, hata yapma ihtimaliniz varsa ayaklarınız önce geri geri gidecek, sonra onun etrafında daireler çizeceksiniz, o işle ilgili vergi kaçıracak ve sorumluluğu başkasına atacaksınız, işi tamamlamak için kuralları eğip büküp gerecek, ağırlığınızı koyacaksınız ve her zaman şansınızı zorlayacaksınız!..” *** Doğum günü Hastanede doğum sonrası bebekle ilgili kayıtlar tutulurken anneye sormuşlar “Babasının doğum tarihi ne ?..” diye. Kadın söyleyince hemşire “Dikkat ettiniz mi?..” demiş, “Bebeğinizin doğum tarihi kocanızınkinden tam 9 ay sonra!..” Kadın “Hiç fark etmemiştim..” diye cevap vermiş, “Önceki oğlumun da öyle..” Hemşire “Size bir akıl vereyim..” demiş kadının elini okşayarak, “Bir dahaki sefere kocanızın doğum gününde bir kravat almayı düşünseniz!..” ***** Öldüren diyaloglar Tabii ki Yıldırım Tuna’dan... - Neden kadınların sadece yüzde 10’u cennete gider?.. - Tamamı gitse orası cehenneme dönerdi!.. *** - Kocamla aşk hayatımıza “Olimpiyat aşkı” adını taktım şekerim.. - Hadi yaa?.. Hızlı ve heyecanlı yani?.. - Yok hayatım, herifle dört senede bir beraber olabiliyoruz!.. *** - 55 yaş üzeri kadınların göğüslerinin arasında olan, ama 25 yaş cıvarı kızların gögüslerinin arasında olmayan şey nedir?.. - Göbek deliği!.. *** - Kocamla anlaşamıyoruz şekerim çünkü burçlarımız anlaşamıyor.. Ben aslanım o.. Herif resmen bir ayı!.. - Aa?.. Akrep, koç falan değil mi yani?.. - Yok canım, herif resmen bir ayı!..

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.