1. YAZARLAR

  2. Mehmet ŞENER

  3. HDP ve FETÖ de Masa’da!
Mehmet ŞENER

Mehmet ŞENER

Yazarın Tüm Yazıları >

HDP ve FETÖ de Masa’da!

A+A-

MHP Lideri Bahçeli’nin, “Aday belli, karar net” tavrına ve kararlı duruşuna karşın Millet İttifakı da artık saflarını büsbütün sıklaştırdı!

Seçim stratejisini tamamen “Tayyip gitsin de sonrası tufan olursa olsun” üzerine bina eden Millet İttifakı’nın altılısı, işi garantiye alabilmek adına artık saklama ihtiyacı duymadan HDP ve FETÖ ile iş tutuyor.

Muhtemelen Mayıs’ın ikinci haftasında yapılacak olan seçim için gerek Cumhur İttifakı gerekse Millet İttifakı var güçleriyle çalışmalarına devam ediyor. Kıran kırana geçen bu süreçte, Cumhur İttifakı ne kadar yerli ve milli argümanları kendisine rehber ediyorsa Millet İttifakı da tam tersine bir siyasetle, “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur” anlayışı ile neredeyse şeytanla bile iş tutuyor!

FETÖ’CÜLER ÇOCUKLAR GİBİ ŞEN

Artık gizli saklı olmayan bu ittifak öylesine gün yüzündeki FETÖ’cüler, tıpkı ilk kez oruç tutan bir çocuğun iftarı beklemesi gibi seçim gününü iple çekiyor. Altılı Masa’yı destekleyecekler, böylelikle düşmanları AK Parti’den ve tabii ki daha öncelikli olarak Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulacaklar! Bu puslu ve dumanlı ortamda PKK, Türkiye’ye düşmanlık etmek için hiç FETÖ’den geri kalır mı? Kalmaz… Nitekim kimi dolaylı açıklamalar PKK’nın siyasi uzantısı HDP’den gelmeye başladı.

FETÖ VE HDP MASA’YA SUFLE VERİYOR

Her ne kadar, “Kendi adayımızla seçime gideceğiz” şeklinde açıklama yapsa da HDP, esasında Altılı Masa’yı destekleyeceği özellikle de Masa’nın o sakinleri arasında yer alan Ali Babacan’a sempati duyduklarını saklama ihtiyacı duymuyor! Erzurum’da bir söz vardır: “Teravih namazının Ramazan’a denk gelmesi tesadüf değildir.” Bu cümleden hareketle, FETÖ’cü hainlerin de aynı istikamette olmalarını ve aynı hedefe atış yapmalarını elbette ki bir rastlantı sonucu diye değerlendiremeyiz.

BATI’NIN FAVORİSİ ALTILI MASA

Altılı Masa gözünü öyle bir karartı ki, seçim stratejisini neredeyse ülkeyi yakıp yıkma üzerine bina etti. Batı’ya şirin görünmek ve içerideki Türkiye düşmanlarına dost olmak adına, “ Yeter ki destek verin, bizim iktidar uğruna veremeyeceğiz hiçbir taviz yoktur” diyorlar! Devamında ise, “Doğalgazı da iptal ederiz, savunma sanayiindeki atılımları da…” Aslında dürüstçe davranıyorlar! Onca insanın katili Demirtaş’ı cezaevinden çıkaracaklarını söylerken de samimiler, kamudan atılan devlet düşmanı FETÖ’cüleri affederek yeniden devlete alacaklarını söylerken de…

TÜRKİYE ÜZERİNE KUMAR OYNUYORLAR

Bu ittifak sakinleri ve erketeleri çok kötü bir kumarbaz gibi… Kazanmak aşkına, elinde maddi manevi neyi varsa rulet masasına sürdü! Seçilmesi halinde yeni Cumhurbaşkanı tamamen bur kukla olacak. Misal; sıfır bilmen sıfır kaç oy alan bir parti, Cumhurbaşkanına emirler yağdıracak, ona neyi imzalayıp neyi imzalamamasını dikta edecek. Davutoğlu tam da bunun böyle olacağını söylemedi mi? Söyledi; üstelik Kılıçdaroğlu da “evet aynen öyle olacak” mealinde karşılık verdi. Sizce altı hatta sekiz ebesi olan bir çocuk nasıl doğar?

TERÖRİSTLERE İADE-İ İTİBAR

Klişe sözleri asla sevmem, ama bu kez hakikaten vaziyet bambaşka… Türkiye, mutat bir seçime gitmiyor; Türkiye, belki de istikbal ve istiklalini tayin edeceği bir sürecin arifesinde… Ya FETÖ ve PKK’nın astığı astık kestiği kestik bir yönetime müstahak olacak ya da bugün devam ettiği milli ve onurlu yürüyüşünü sürdürecek… Tabii ki bu tercih halkındır ve karar maşeri vicdanındır. Eskiden siyasi partiler seçim öncesinde seçmene iktisadi vaatlerde bulunurdu. Sözgelimi, “Yüz günde sorunları çözeceğiz” yahut da “Herkese üç anahtar.” Şimdi öyle mi? Masa, elini yükselttikçe yükselti: PKK’ya aftan tutunuz da FETÖ’ye iade-i itibara kadar her şey var!

MEĞERSE DAMAT FERİT’LER BUGÜN DE VARMIŞ

Altılı Masa, Milli Mücadele yıllarında İstanbul’da yayın yapan “Mütareke Basınına” bile rahmet okur oldu. Sizce de şaşılacak bir durum değil midir; başta ABD olmak üzere Batı medyası, siyasetin bu taşeronlarını avuçlarının içleri patlayıncaya kadar alkışlıyor… Eskiden bir tane Damat Ferit vardı ve o da zaten ihanet üzereydi. Oysa günümüzde ki Damat Ferit’ler ülkenin ıskatına oturmaya çalışıyorlar. Akif’in dediği gibi tam da “Asrın idrakine anlatmak” üzereyken çalım üstüne çalım atıyorlar. Vaktiyle Amerikalı bir siyasetçi, “Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemli” demişti! Zahir, “Biz sözümüzün arkasındayız” diyorlar ve işbirlikçileri eliyle yeniden Türkiye’ye çeki düzen vermeye kalkıyorlar!

BİRİLERİNİ BİLMEM, AMA BİZİM BAŞKA VATANIMIZ YOK

Elbette ki her karanlık gecenin arkasından yeni bir şafak söker… Bütün kalbimle inanıyorum ki Türkiye, kendisini esir almak isteyen bu belanın da üstesinden gelecek ve bu tuzakları da boşa çıkaracaktır. Ne dağda Mehmetçik eliyle bitirilen PKK’nın yeniden dirilmesine, ne de devlet ve millet düşmanı FETÖ’nün tekrar devleti teslim almasına feraset, izan ve irfan sahibi bu aziz millet izin vermeyecektir. Muhtemeldir ki onların ziyadesiyle var, ama bizim bundan başka ne bir ülkemiz ve ne de bir devletimiz yok… Olmasın da zaten…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.