1. HABERLER

  2. BODRUM

  3. Başkan Turan'dan anlamlı sözler!..
Başkan Turan'dan anlamlı sözler!..

Başkan Turan'dan anlamlı sözler!..

Erzurum Baro Başkanı Naci Turan, Hukukçunun En Üst Rütbesinin Avukatlık Olduğunu Söyledi. Turan, "Hakim veya Savcılık Yapar Sonra Emekli Olur Avukatlık Yaparsınız. Avukatlık, Biraz da Kendine Güven Mesleğidir. Kendine Güvenemeyenler Üniversitede Hoca Olay

A+A-

Atatürk Üniversitesi (AÜ) Kültür Merkezi Mavi Salon'da Ata-Gençlik Hukuk Kulübü tarafından 'Hukuk Sohbeti konulu program düzenlendi. Rektör Yardımcısı ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, Erzurum Baro Başkanı Naci Turan ve Baro Yönetim Kurulu Üyesi Av. Mehmet Güzel, avukatlık mesleği üzerine düşüncelerini paylaştı. Av. Mehmet Güzel, hukuk fakültesi eğitiminin insanın yetişmesinde, mantığının gelişmesinde farklı yollar kazandırdığını belirterek, başka bir meslek yapan hukuk fakültesi mezunlarının aldıkları eğitimin farkının rahatlıkla görülebileceğini söyledi. Türkiye'de 6 ay adliyelerde 6 ay da avukatların yanında olmak üzere 1 yıl stajyerlik yapıldığını hatırlatan Güzel, Barolar Birliği'nin bölge stajyer merkezi kurmak istediğine değindi. Baro Başkanı Naci Turan ise hukuk fakültesi mezunlarının toplumda ayrıcalıklı bir yere sahip olduğunu ve avukatlık mesleğinin hukukçu açısından en üst rütbe olduğunu savundu. Turan, "Hukuk fakültesi eğitimi aldığınız için ayrıcalıklı kişilersiniz. Bunun idrakinde olarak hareket edin. Toplumun en seçkin insanlarısınız. Hukuk fakültesi mezunu olarak kaymakamlık sınavlarına girdiğinizi, vali veya kaymakam olduğunuzu düşünün. Zaten idarecilik vasfını elde etmişsiniz. Düşünce ufkunuzun geniş olması, muhakeme kabiliyetinizin yüksek olması sizi her zaman ayrıcalıklı kılacaktır." diye konuştu. Hukukçunun en rütbeli olduğu yerin avukatlık olduğunu tekrarlayan Turan, kendine güvenemeyenlerin üniversitede hoca olmak istediğini dile getirdi. Turan, şöyle konuştu: "20 -25 yıl hakim veya savcılık yapar sonra emekli olur, avukatlık yaparsınız. Avukatlık gerçekten hukukun en üst rütbesidir. Avukatlık, biraz da kendine güven mesleğidir. Kendine güvenemeyenler 'üniversitede hoca olayım' derler. Tabi espiri olsun diye bir yaklaşım da bulundum, ancak gerçeklik payı vardır. Avukatlıkta kendin kazanacak, toplumda tutunacaksın, kabul ettireceksin kendini, iş çevresini bulacaksın. Hakim olur, devlet memuru olur sabah 09.00 akşam-17.00 mantığı vardır. Ancak avukatlık böyle değildir, kimseden emir almaz, iradesi hürdür, herhangi bir davayı alma zorunluluğu da yoktur." Kulüplerin bu tür faaliyetlerinin öğrenciler için önemli yararlar sağladığına dikkat çeken Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz da öğrencilere avukatlık mesleği için bazı önerilerde bulundu. Haksız olabilecek bir davanın alınmamasını önemseyen Korkmaz, avukatlık yaptığı dönemlerde haksız olabilecek davaları almadığı takdirde kendisine daha fazla dava geldiğini vurguladı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.