1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Hopa tutukluları zor durumda
Hopa tutukluları zor durumda

Hopa tutukluları zor durumda

Başbakan Erdoğan'ın 31 mayıs tarihinde Artvin'in Hopa İlçesi'ndeki mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylara karıştıkları iddiasıyla tutuklanan 13 kişinin avukatları, 'hak ihlali' yapıldığına ilişykin rapor açıkladı.

A+A-

Erzurum Güncel- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 mayıs tarihinde Artvin'in Hopa İlçesi'ndeki mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylara karıştıkları iddiasıyla tutuklanan 13 kişinin avukatları, 'hak ihlali' yapıldığına ilişykin rapor açıkladı. Raporda, 112 saatlik gözaltı süresi boyunca kelepçeli kalan tutukluların, cezaevinde de kötü koşullar altında bulunduğu görüşü savunuldu. Hopa Belediye Konferans Salonu'nda tutuklu yakınları ile bir araya gelen avukatlar Meriç Eyüboğlu, Can Atalay, Alp Tekin Ocak, Berrin Demir ve İlknur Alcan, olayların 40'ıncı günü nedeniyle hak ihlalleri konusundaki raporu açıkladı. Hopa'da yaşanan olayların Cmk'nın 250'inci maddesi kapsamına sokularak özel yetkili savcı ve mahkemelere devredildiğini ifade eden avukat Meriç Eyüpoğlu, bugüne kadar, 'kısıtlılık' kararına yaptıkları itirazlardan sonuç alamadıklarını belirtti. Yaşananların, özel yetkili savcılığın görev ve yetki alanına girmediği ve soruşturmanın Hopa Savcılığı tarafından yürütülmesi gerektiği yönünde yeni bir itiraz daha yaptıklarını hatırlatan Eyüpoğlu, bu başvurunun da ret kararı ile sonuçlanacağı beklentisi içerisinde olduklarını ifade etti. 112 SAAT KELEPÇELİ KALDILAR Cezaevinde tutuklu bulunan 13 kişinin hak ihlalleri yaşadığını ileri süren Avukat Meriç Eyüpoğlu, yaptıkları görüşmeler ve ziyaretlerde, müvekkillerinin kendilerine aktardığı ve gözlemedikleri hak ihlallerini rapor haline getirdiklerini belirterek şöyle konuştu: "Müvekkiller vekillerinden ve yakınlarında kaçırılarak, karakoldan çıkarılıp, elleri kelepçeli bir halde 7 saatlik bir yolculuk sonrasında Erzurum'a getirilmiş, yol boyunca yemek, tuvalet gibi en temel ihtiyaçları bile karşılanmamıştır. Müvekkiller, karakoldan çıkarıldıkları andan, tutuklanarak cezaevine götürüldükleri yaklaşık 112 saat boyunca kelepçeli bir halde tutulmuştur. Tüm müvekkiller; kaşık, çatal, ekmek olmaksızın ve kelepçelerini açmadan kuru fasulye yemeye götürülmüştür. Gözaltı işlemlerinin sona erme aşamasında, gözaltındaki kişilerin doktor kontrolünden geçirilmesi kuralı da gözaltı otobüsüne binen ve kendisini doktor olarak tanıtan bir kişinin, 'iyi misiniz, bir rahatsızlığınız var mı?' diye sorması usulü ile yapılmıştır. Müvekkillerden Ali Aksu, H Tipi Cezaevi'ne ilk getirildiğinde bir arkadaşının parmak izi alınırken yaşanan tartışmaya müdahil olması üzerine kamerası olmayan bir odaya götürülmüş ve 10-15 kişi olduklarını tahmin ettiği koruma memuru tarafından, kaba dayağa maruz kalmıştır. Bu işkenceye varan kötü muamele müvekkilin kafasına ve özellikle de sırt bölgesine tekme ve Tokat vurularak gerçekleştirilmiştir. Bu konuda ilgili cezaevi infaz koruma memurlarının tespiti ve cezalandırılması ve de müvekkilin tedavisi ve işkence ve kötü muamelenin bulgulanması için Erzurum Cumhuriyet Savcılığı'na da ayrıca başvurulmuştur. " FARELİ KOĞUŞLARDA YATIRILDILAR Tutukluların cezaevinde kötü koşullarda kaldığını ifade eden Meriç Eyüpoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tutuklulardan Şaban, Erhan, Ender, Cengiz ilk andan itibaren E Tipine götürülmüş, 4 gün boyunca müşahadeede bulunan E/5 koğuşunda fareler ve fare pislikleri içindeki yataklar ve çarşaflarda yatırılmışlar, küçük bir alanda yer alan, pislik içinde bulunan ve ne zamandır hiç temizlenmeyen tuvalet ve lavaboyu kullanmak zorunda kalmışlar, 4 gün boyunca hiç havalandırmaya çıkarılmamışlar ve gökyüzünü hiç görmemişlerdir. Ali, İbrahim, İdris, Önder, Şafak, Şinasi, Yunus, Görgü önce H tipi cezaevine götürülmüş, bir süre tek kişilik hücrelerde, daha sonra da 4'erli guruplar halinde koğuşta kalmış, 3 gün sonra E tipine nakledilmiştir. Hala cezaevine ilk gelenlerin kaldığı ve müşahade adı verilen E/5 koğuşunda kalmaktadır. Müvekkiller 30 günü aşkındır kaldıkları müşahadeyi ellerinden geldiğince temizlemişler, az çok yaşanabilir hale getirmişler. Ama bu haliyle bile diğer koğuşlardaki standartların çok çok altındadır. Müvekkiller daha öncesinde havalandırma hakkından hiç yararlanamamışken, 15 Haziran'dan bu yana ise ancak günde bir saat havalandırmaya çıkarılmaktadır. Diğer koğuşların sabah saat 08. 00'den akşam saat 18. 00'e kadar havalandırma bölümleri açık olduğu düşünüldüğünde, müvekkillere uygulanan muamelenin en hafif tarifi ile eşitsiz ve ayrımcı olduğu açıktır. Müvekkiller haklı olarak bir arada kalmayı istemektedir. Bu talepleri ise, 'Bir arada kalabilecekleri bir koğuşun bulunmadığı ama çok ısrar ederlerse başka koğuşlara birer ikişer dağıtılabilecekleri' tehdit ve gözdağları ile karşılanmaktadır. Oysa müvekkillerin birer ikişer diğer suçlardan tutuklu olan adli suçluların yanına dağıtılması; tutuklanma nedeni ve tutuklanma hal ve koşulları göz önüne alındığında, can güvenlikleri açısından da tehlikelidir. " AÇIK ÖĞRETİM DERS KİTAPLARI TESLİM EDİLMEDİ Avukat Eyüpoğlu, tutuklu müvekkillerinin yazdıkları mektupların postalanması, onlara gönderilen kart ve mektupların iletilmemesi sorununun da yaşandığını belirterek, "Keza müvekkillerin tamamı gönderilen kitapların verilmemesinden şikayetçidir. Öyle ki Şaban Kotil, öğrencisi olduğu Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'ne ait ders kitaplarını bile bir haftadır teslim alamamıştır" dedi, Müvekkillerin muhatap sorunu da yaşadığını belirten avukat Meriç Eyüpoğlu, "Yaşanan problemlerin tamamına, özellikle de bir arada kalamamalarına ilişkin başvuruları, şikayetleri, dilekçeleri cevapsız kalmaktadır. ve kendileri muhatap bulamamalarından yakınmaktadırlar. Tüm bu nedenlerle hem savcılığa, hem de cezaevi idaresine gerekli başvurular ve şikayetlerde bulunduk" diye konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.